4/07/2006

‘Tiktaalik’: Karaya ilk adımı atan canlı

Dünya’daki canlı hayatı karaya taşıyan ilk canlıya ait fosil gün ışığına çıkarıldı. Fosil, canlıların ilk kez 375 milyon yıl önce toprağa değdiğini gösteriyor.

Yeryüzünde 375 milyon yıl önce meydana gelen bir olay tüm canlı yaşamın yönünü değiştirdi. Balık benzeri bir canlı, sığ sularda gezinirken karaya çıkıverdi. Belki de anlık bir refleksle başlayan bu macera milyonlarca yıl zarfında canlı hayatı karaya taşıdı. Fosili bulunan canlının balıkla karasal hayvan arasında geçiş dönemine ait özellikler gösterdiği saptanırken, onu karaya ayak basmaya iten nedenler araştırılacak.



Bilim dünyası, ilk balıkların karaya çıkarak ayaklarının gelişmesinin 365 milyon yıl önce gerçekleştiğini varsayıyordu. Yeni fosil bunu 10 milyon yıl geriye çekti. Araştırmayı yürüten University of Chicago profesörü Dr. Neil Shubin, yeni fosilin karada rahatlıkla yol aldığını, geçiş dönemine ait fosilin hem balık hem de karasal canlı özelliklerini gösterdiğini vurguluyor. Oldukça iyi korunmuş olan fosilin iskeletinin tam olması araştırmacıların işini kolaylaştıracak.

SAKİN VE SIĞ SULARDA GEZİNİRDİ
Kuzey Kutbu yakınlarındaki Ellesmere Adası kıyılarında gün ışığına çıkarılan fosilin 1.2 ila 2.7 metre büyüklüğünde olduğu hesaplandı. Karaya bundan 375 milyon yıl önce ilk ayak basan canlının balıkla timsah arasında bir canlı olduğu düşünülüyor. Hayvan, subtropikal iklimde sığ ve sakin sularda yüzüyor ve etle besleniyordu.

‘İSTESE ŞNAV BİLE ÇEKEBİLİR’
Hayvanın ön ayakları omzuna bağlanıyor. Kollar, dirsekler ve göğüs bağlantısı bugünkü göğüs yapısına benzerlik gösteriyor. Bilim insanları hayvanın göğüs yapısının şaşırtıcı derecede ‘modern’ yapıya benzeyişini “Kollarıyla karada rahatlıkla yol alabilir, istese şnav bile çekebilirdi” sözleriyle tasvir ediyor. Hayvanın suda fok gibi yüzdüğünü düşünen uzmanlar, karada sürünebildiğini tahmin ediyor.

BALIKLA KARASAL HAYVAN ARASINDA
Hayvanın balıklardan farklı olarak kafasını vücudundan bağımsız olarak oynatabildiği tahmin ediliyor. Hayvanın akciğerleri ve kaburga yapısı da karasal bir canlıyı andırıyor; hayvanın havadan oksijen soluduğu düşünülüyor. Hayvan güçlü kollarıyla kendini taşıyabiliyordu.

Ancak hayvanın çenesi ve ağzının balık özellikleri taşıdığı belirlendi. Bilim insanları evrim aşamalı gerçekleşirken, kimi organların değişimde yavaş kaldığını ve bunların daha sonra ortadan kaybolduğunu belirtiyor.

Bilim insanları şimdi, bu hayvanı karaya çıkmaya iten dürtüler ve karaya çıktıktan sonra ayakta kalmak için nasıl evrildiğini merak ediyor.

Hayvana, Kanada’nın kuzeyindeki Nunavut bölgesinin yerel dilinde tatlısu balığı anlamına gelen ‘Tiktaalik’ adı verildi.

Kaynak: Araştırmayı konu alan makale İngiliz bilim dergisi Nature’da yayımlanmıştır.
Not: NewScientist, BBC ve Associated Press’ten derlenmiştir.

1 yorum:

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.